Eûzu billahî mine'ş-şeytani'r racim Bismilahi'r-rahmani'r-rahim.
Elhamdü lillahi rabbi'l alemin Ve selamün ale'l-mürselin.


ALLAH YOLUNA ADANMIŞ KUL OLMAK

İnsanların büyük çoğunluğu dünya hayatının geçici zevkleri ile oyalanmaya devam ederken, bir kısım insanlar ise kendilerini Allah yoluna adamış kullar olarak hayra ve barışa yönelik işler yapmaya çalışırlar. Hayatlarındaki önceliklerini Allah’ın emirlerine göre belirlerler. Gönülden bir teslimiyetle dünyevi bir karşılık beklemeksizin iyilik yaparlar. Allah rızası için yarışırlar. En büyük zenginliğin iman olduğunu bildiklerinden güzel söz ve öğüt ile insanları Allah’a ve dine çağırırlar.İnsani ve ahlaki değerlerde, hak, hukuk ve adalette titizdirler. Kendileri için istedikleri hayırları diğer insanlar için de ister ve insanları doğruya ve güzele davet etmeyi ibadet sayarlar. Zor değildir aslında Allah’ın şanına yaraşır kul olmak. Çok değildir aslında Allah’ın kullarından istediği şeyler. Yapılabilir şeyler oldukları için yüce Allah yapılmalarını istemiştir zaten. Allah’a gönülden inanan biri sahip olduğu her şeyin Allah’ın lütfu olduğunu bilir. Dünyadan yüz çevirmez. Helal dairesi içinde güzel bir yaşam sürerek Allah’ın nimet ve imkânlarından istifade eder. Tüm güzelliklerde Allah’ın sanatını görür. Bir kuşun havada süzülüşüne, bir çiçeğin renk, desen ve kokusuna, bir kelebeğin kanat çırpışına ya da örneğin denizde yüzen bir gemiye bakarak Allah’ı takdir ve tesbih eder (yüceltir). Dünyada bunca güzellik yaratan Allah’ın âhiret yurdunda neler yaratabileceğini düşünüp kalıcı olan âhiret yurdunu ister ve onu elde etmek için çabalar. Dostu Allah olan, şeytanın selamını almaz. Tuzaklarına düşmez. Dünya hayatının süsüne, boyasına aldanmaz. Geçici olduğunu bilerek yaşar hayatını. Yaratanına gönülden bir teslimiyet ile bağlanır ve yaşamının amacını sorgular. Kendini beğendirmesi gereken asıl varlığın yüce Allah olduğunu bilir. Onun rızasını kazanıp hoş görünmek için çabalar. Sevdiğini onun için sever. Yerdiğini onun için yerer. Karşılık beklemeden, başa kakmadan iyilik yapar. En iyi ticaretin Allah ile yapılan ticaret olduğunu bilir ve geçici dünya hayatını satarak karşılığında sonsuz olan âhiret yurdunu alır. Tüm güzelliklere Allah’ın eseri gözüyle bakar ve hayattan gerçek anlamda zevk alır. Sahip oldukları ile yetinir. Kalp tatmini ve mutluluk duyar. Sabırlıdır, öyle kolayca öfkesine yenilmez. Akıllıdır. Düşünmeden hareket etmez. Cömerttir. Sahip olduklarını paylaşır herkesle. Bilir çünkü mülk ve yönetimin gerçek sahibinin bir tek Allah olduğunu. Allah’ın emir ve yasaklarına karşı titizdir, sadıktır. Haramlara karşı kaya gibidir. Allah’a gönülden kul olmanın dünyadaki en şerefli şey olduğunu bilir. Emindir kendinden. Öyle birilerinin kınamasından çekinmez. Dosdoğrudur yolunda, Allah’tan başkası önünde eğilmez. Çokça anar Rabbini, Yüceltir. İbadetlerinde gönülden ve titizdir. Dualar ile yardım, hayır ister hem bu dünyası hem de âhireti için. Sadece kendisi için değil diğer tüm inananlar için de dua eder. İnkârcıların hidayete gelmesini diler. Hata ve günahlarda ısrarcı değildir. Hemen pişman olur. Tövbe eder. Af diler. Ahlak ve fazilet sahibidir. Çirkinliklerden yüz çevirir. Namusuna ve şerefine bağlıdır. Hayâ sahibidir. Nefsine hâkimdir. Güvenilirdir. Emanete sahip çıkar. Kendisinden emin olunandır. Kendisine ait değilse şayet bir kuruştan farkı yoktur onun için koca bir servetin. Gözünü dikmez başkasının sahip olduklarına. Fedakârdır. Faydalı işler yapmaya çabalar. Fırsatlar arar. Hayırlı işleri dünyevi işlerinin önüne geçirir. Çalışkandır, karınca gibi. Bu dünyadaki rahatından önce âhiretteki rahatını düşünür. Yorulmak nedir bilmez. Hep daha iyi şeyler yapmayı hedef edinir kendine. Hayırlı işlerde yarışır, Allah’a yaraşır bir kul olmaya çalışır. Etrafına karşı örnek biri olur. Rol yapmaz. Yalan ve riyaya sapmaz. Bir kul olarak Rabbini temsil ettiğini bilir. İnsanları aldatmaz. Gıybet etmez. İnsanları arkalarından olur olmaz çekiştirmez. Emin olmadan bir konuda hüküm vermez, yok yere ahkâm kesmez. İnsanların kusurlarını araştırmaz. Lakaplar takmaz. Kimseyi küçük görmez. Tevazu sahibidir. Büyüklenip kibre sapmaz. Zanda bulunmaz, bulunsa da iyi zanda bulunur. Hata aramak yerine hataları örtücü olur. Boş ve lüzumsuz söz ile davranışlardan uzak durur. Gerektiği yerde gerektiği kadar konuşur. Aşırılıklara kaçmaz. Ölçülüdür. İsraf etmez. Tutumludur. Zarafet sahibidir. Temizliğinde dikkatlidir. Güzel ve temiz giyinir. Gereksiz lüksten kaçınır. Kendi zararına dahi olsa doğru olanı seçmeye çalışır. Hakkı ve adaleti gözetir. Şahitlikten kaçınmaz. Yalan yere şahitlik yapmaz. Vicdan sahibidir, insaflıdır. Güzel söz konuşur. Hayrı, iyi ve güzel olanı tavsiye eder. Sadece insanları değil tüm canlıları sever. İnsanlar tarafından sevilir, sayılır. Kin gütmez. Düşmanlık beslemez. Affeder. Barışı esas alır. Kendisine yapılan bir iyiliğe daha güzeli ile kötülüğe ise gerekiyorsa şayet aynısıyla karşılık verir. Kötülükler planlamaz. Allah’ın izin verdiği ölçüde mukavemette bulunur. Gerektiğinde cesur olur. Hiçbir şeyden korkmaz. Zulmetmez. Aşırılıklara gitmez. Hoşgörülüdür. Anlayışlıdır. Özrü kabul eder. Gerektiğinde özür diler. Güler yüzlüdür. İnsanlara asık suratla, kötü sözle muamele etmez. Teşekkür eder. Teşekkür beklemez. Kendisi için istediği bir hayrı başkaları için de ister. Sadıktır. Dosttur. Güvenilirdir. Vefakârdır. Kadir kıymet bilir. İnsanlara banka hesaplarına göre değil, Allah’a olan teslimiyetlerine ve insani güzelliklerine göre değer verir. Aile ve akrabasını sever. Konu komşusuyla iyi ilişkiler kurar. Kardeşlik için aynı anne ve babadan doğmayı zorunlu görmez. Gönülden inanan insanları kardeşi bilir. Korur, kollar. Gözetir. İyiliğini ister. Kendini geliştirir, yetiştirir. İnsanlık meselelerine karşı duyarlı olur. Müslüman kardeşinin derdini kendine dert edinir. Sadece kendisi için değil, tüm insanlık için faydalı işler yapmaya çalışır. İnsanları hayra çağırır. Gerçekleri onlara tebliğ eder. Karşılığını yalnız Allah’tan bekler.

https://kurandanhayatayansimalar.tr.gg

Sorag-jogap, Akif_Turkmen tarapyndan 3 years ago
Teswir ýazmak üçin Içeri gir