Hiçbir kız Charles Backinsale’in randevu teklifini reddetmemiştir. Kendisi çok varlıklı bir aileye sahipti. Küçük yaşlarından itibaren ailesi o ne isterse yapmıştı. Büyüdüğünde ise babası iyi para kazanabileceği bir iş ayarlamıştı. Böylece Charles canının istediği her şeyi satın alabiliyordu. En pahalı arabalara biniyor, en klas restoranlarda yiyor, özel tasarım kıyafetler giyiyor ve oldukça pahalı bir malikanede kalıyordu. Bu kadar zengin olması her kadının kalbini de çalabileceğini düşündürüyordu ona. Kimse Charles’ı reddedemezdi. Ama her şey Gillian Penny adlı kızla tanıştığı gün değişti.

Bir akşamüstüydü. Charles bir kafede otururken içeri giren Gillian’a bakmış ve onu görür görmez vurulmuştu. Önce yanına gidip kendini tanıttı. Ardından kahve eşliğinde sohbet etmeye başladılar. İki saat boyunca müzik, kitaplar ve filmler hakkında konuştular. Charles her geçen saniye Gillian’a daha fazla kapılıyordu. Daha önce hiç böyle hissetmemişti. Aşık oluyordu.

Zaman hızla aktı ve kafenin kapanma saati geldi. Gillian hem ikramlar hem de güzel sohbet için Charles’a teşekkür etti. Tam kafeyi terk edecekken Charles kızın elini centilmence tuttu.

“Gillian” dedi kızın gözlerinin içine bakarak. “Bugün hayatımın en güzel akşamını geçirdim. Seni tekrar görmek istiyorum. Yarın akşama ne dersin? Önce yemek yeriz sonra da sinemaya gideriz.”

Kısa bir sessizlik oldu. Gillian’ın yüzündeki gülümseme önce yok oldu, daha sonra kız hafif sert ve sinirli bir ifade takındı. “Üzgünüm Charles. Şey… Kırılma ama tipim değilsin.”

Kız aniden adamın elinden kurtuldu ve hızla kafeyi terk etti. Charles, Gillian’ın arkasından öylece bakakaldı. Yüreği incinmişti. Neyi yanlış yaptığını anlayamıyordu. Oysa her şey güzel gitmiş, harika vakit geçirmişlerdi. Ne olmuştu da kız bu kadar sinirlenmişti?

İnatçı bir adam olduğundan kızın öylece parmaklarından kayıp gitmesine seyirci kalmayacaktı. Sohbetleri sırasında Gillian alışkanlıklarından vazgeçmeyen biri olduğundan bahsetmişti. Demek ki kafeye tekrar gelecekti.

Artık Charles Gillian ile yeniden karşılaşma umuduyla her gün kafeye gidiyor ve her seferinde elinde çiçekler oluyordu. Kafede oturuyor ve kızın içeri girmesini bekliyordu. Gillian ise her defasında kafenin camından içeri bakıyordu. Charles’ı masada otururken gördüğü anda da arabasına geri dönüp hızla oradan uzaklaşıyordu.

Edebiýat, broken heart tarapyndan 2 years ago
Teswir ýazmak üçin Içeri gir